top of page

Aile Dizimi Nedir?

aile dizimi

“Bilincinize çıkarmadığınız her şey karşınıza kader olarak çıkar.”
Carl G. Jung

eagle-2.png

Aile Dizimi, hem nesiller arasındaki, hemde mevcut ailenizle ilgili ilişkilerinizdeki zorlu karışıklıkları tanımanızı, yaşamınızda kendini sürekli tekrar eden sorunların altında yatan sebepleri anlamanızı sağlar. Köklere duyulan sadakati, görünmeyen gizli bağları ortaya çıkarak, farkındalık seviyesine çıkarılmasına yardımcı olur. Dönüşümün sırrı, kalbini açık bakarak ve olanı kalbimizle anlamaya ve almaya alan açmakta yatar.

 

Bu çalışma yüzeyin altında kalmış olan her türlü yıkıcı aile dinamiğini benzersiz bir şekilde ortaya çıkarır, görünür kılar ve çözümler getirir. Aile Dizimi bizleri derinden etkileyen çok kuvvetli bir yöntemdir. 

 

Bu terapötik yaklaşımda, bireyi ayrı bir varlık olarak değil, daha büyük bir bütünün – bir aile sisteminin parçası olarak ele alır. İçine doğduğunuz aile sisteminin önceki kuşaklardan günümüze kadar aktarılan durumlarıyla ve onlarla olan bağlarıyla bakar ve tanımlar. Davranışları, duyguları ve tutumları, bireyden daha daha büyük olan aile sistemi bağlamında anlayarak değerlendirir. Çünkü kişi farkında olmadan, köklerine duyduğu aidiyetle hareket ediyor olabilir. Buna aile diziminde “kör sevgi” deriz. Aile dizimi bizi “kör” sevgiden “Bilinçli Sevgi” ye taşır.

 

“Bir yaprak bütün bir ağaç gibi yapılanmıştır. Her bir yaprak farklıdır ama aynı düzeni izler.” der Aile diziminin kurucusu Bert Hellinger. Ruhumuz bilinçli olarak bilmediğimiz (bilinç dışında) pek çok şeyle bağlantı halindedir. Atalarımıza duyduğumuz bilinçsiz bağlar bir çok nesil boyunca devam eder ve bunlar acılarımızın temelini oluşturur. Aile dizimi bizi köklerimize duyduğumuz aidiyet ve sadakatle onları tekrar etmekten özgürleştirir.

Son yıllarda nörobilim (sinir bilimi), hücresel biyoloji ve epigenetik alanlarında travmayı daha iyi anlamak için yapılan pek çok araştırma olmuştur. Epigenetik bilim, yaşadığımız travma modelinin, kendisini tekrar eden örüntülerin ve acının önceki nesiller incelendiğinde daha derinden anlam kazanabileceğini ve bunu incelemenin önemini vurgulamaktadır. 

 

Nörobilim Profesörü Dr. Ric Nestler 2014 yılında yaptığı araştırmasında Jama psikiyatri dergisinde yayınlanan “Depresyonun Epigenetik Mekanizması” adlı makalesinde, “Önceki kuşakların yaşadığı stresli yaşam olaylarının sonraki nesillerde strese yatkınlığı arttırdığını dile getirilmiştir”.

 

Yine erkek farelerin annelerinden ayrılmasıyla yaşatılan stres üzerinden yapılan bir diğer çalışmada, ikinci ve üçüncü nesildeki yavrularda travma yaşanmamasına rağmen aynı belirtiler gözlemlenmiştir. Bu farelerin kan, sperm ve stres etkilerini düzenleyen beyin bölgesi olan hipokampus bölgesinde artmış mikroRNA tespit edilmiştir.

 

Fareler üzerinde yapılmış başka bir çalışmada da annelerinden ayrı kalmış yavru farelerin büyüdüklerinde depresyon belirtisi gösterdikleri, bazı erkek farelerin belirti göstermeyip dişi yavrularına epigenetik olarak aktardıkları, stresten beynin ve sinir sisteminin etkilenmesinin yanı sıra, üreme hücrelerinin de etkilendiği görülmüştür.

Kuşaktan kuşağa geçen bilinç dışı davranış kalıplarının, yaşamı nasıl yönettiğini anlamak, son derece önemlidir. Geçmiş hücrelerimizde yaşamaya devam etmektedir. Ve biz o travmaları yaşamasakta sinir sistemimiz bu travmaları sanki kendi kişisel kaderine aitmiş gibi yaşar. Geçmiş içimizde genlerimizlede hücrelerimizde böylelikle kendini tekrar eder. Tüm yaşantımızı yönetirler.

 

“Her şeyi yapıyorum ama hiç bir şey değişmiyor” ya da “hareket edemiyorum”, “yapamıyorum” dediğiniz pek çok şey geçmiş ailenizin sinir sistemiyle ilgili, ilişkilidir.

 

Aile sistemiyle çalışmak, olana farkındalık getirerek ayrışmak ve meditasyon pratiğiyle anlayışı pekiştirmek geçmişin tekrarından bizi korur. Geçmişin alışkanlıklarımıza farkındalık getirip, Atalarımızın yaşam mücadelelerini takdir edip, kaderlerinin önünde çabasız bir saygıyla eğilebildiğimizde, sevgi düzeni kalbimize kadar akar ve içimizi ısıtır. Tekrar gücümüze kavuşuruz.

bg-tree-2.jpg
  • Ailenizde kimleri sevemiyorsunuz?

  • Ailenizde/Köklerinizde kimleri dışlıyorsunuz veyahut kimler dışlanıyor?

  • Köklerinizi biliyor musunuz? Onları sevgiyle anıyor, hatırlıyor musunuz?

  • Kimler hatırlanmıyor? Kimler Unutuldu?

  • Kimler yeterince onurlandırılmıyor?

  • Aile Köklerinizde neler yaşandı? 

  • Büyük anne ve büyük babalarınızın hayatında neler oldu? Önemli olgular neler?

 

Bu yukardaki sorular aile diziminin baş sorularıdır.

 

Aile dizimi, içinizdeki geçmişi şifalandırmanın çok kuvvetli bir yolu. Aile köklerimizin yaşamını anlamak, onların nelerden geçerek bize bu hayatı verdiklerini anlamak, içimizde derin bir saygıyı uyandırır. Kiminle özdeşleştiğimizi, kimi/neyi kabul etmediğimizi, kimi tekrar ettiğimizi, kiminle dolanıklık içinde olduğumuzu, kimi hatırlamamız, kimi onurlandırmamız gerektiğini, yaşamımızla ne yaptığımızı, enerjimizin nereye aktığını gösterir ve bizlerde anlar ve derin açık bir farkındalık yaşarız.

Böylelikle onların kaderine ve yaşamına saygı duyabilir ve bize verilen yaşamı en iyi şekilde alabilir ve yaşayabiliriz.

Dizim çalışması ile, köklerimizin yaşam dinamiklerini fark edip, kendi yaşamımızın sorumluluğunu alarak, yaşamımıza hizmet etmeyen döngülerden ayrışmanın, yaşam yolumuzda ilerlemenin yollarına bakarız. Aile dizimi alanına bir erginlenme, olgunlaşma alanı da diyebiliriz. Ebeveynlerimize, aile üyelerimize ve partnerlerimize oldukları gibi derin bir ‘evet’ le bağlanırız. Kabulün derinliklerinde iç huzuru ve uyumu buluruz.

Köklerimizle sağlıklı bir yerden bağ kurmamız demek, gücümüze kavuşmamız demek, bilinçli bir yaşama açılmak demek.

Alie Dizimi yönteminin kurucusu Bert Hellinger’dir. Güney Afrika’daki Zulu kabillerinin yanında geçirdiği dönemde, ailede kaynaklanan sorunları nasıl çözdüklerine dair, onların derin sevgi ve saygı tutumlarını, kabul ve kabile olma, doğayla uyumlu olma durumlarını gözlemleyerek, Psikoterapist Virginia Satir’ın  ile Aile Heykeli metodunu, "İç güdünüzü takip edip içinizden geldiği gibi hareket edilmesini söyleyip geliştirmiş, Moreno'nun Psikodramasından ve Eric Bern’in Transaksiyonel Analizi metodunu ilerleterek kalıtsal aile travmalarıyla ilişkisini kurmuş, pek çok farklı yöntemlerden aldığı ilhamlarla Aile Dizimi’ni oluşturmuştur ve insanlığa hediye etmiştir. Bunun için kendisine sonsuz minnettarız. ( 2019 senesinde bedeni toprağa karışmıştır. Ruhu şâd olsun. Sevgi ve minnetle anıyorum.)

 

Aile Diziminin üç ana yasası vardır. Bunlar: Aidiyet, Düzen ve Denge’dir. Aslında biz bunlara insanın yaşam yasaları deriz.

Aidiyet Yasası

Her insan içine doğduğu aile sistemine aittir ve bir yeri vardır. Hiçbir şey bunu değiştiremez. Ailedeki hiç kimse dışlanamaz. Kendimizi ait hissederek yaşamın getirdiği tüm zorluklarla başa çıkabilme gücümüz olur. 

 

Eğer bir kişi dışlanırsa, aile sistemi dengesizleşir. Yeni gelen jenerasyon onu hatırlatmak ve dahil etmek için dışlanan kişinin kaderini tekrar edecektir. Sistem dışlamayı kabul etmez ve sistemde bunun bir bedeli olur. 

 

Aile sistemine ait olmak, hayatta kalabilmek demektir. İnsan da en temelde bir sürü hayvanıdır ve ancak bir topluluk olarak yaşarsa hayatta kalabilir. Önce çekirdek ailemize, sonra içinde bulunduğumuz topluma ait hissederiz. Sistemdeki her ruhun, düşük ya da kürtaj dahi olsa, bilinmesi ve tanınması gerekir.

Düzen Yasası

Ailedeki her insanın kendine ait bir kaderi ve bir yeri vardır. Önce gelene saygı duyulmalıdır ve yeri verilmelidir. Ve her doğan sadece doğduğu yeri kaplamalıdır. Örneğin abinizin ölümünden sonra dünyaya gelmişseniz, siz 1. çocuk değil, 2. çocuksunuzdur. Bir başkasının yerine geçmenize ve yükünü almanıza gerek yoktur. Atalarımızın ağır kaderini Atalarımıza bırakmamız gerçek bir saygıdır. Önce gelen önce gelmiştir ve sonra gelenler önce gelenlerin kaderine saygı duymalı ve yerini onurlandırmalıdır.

Denge Yasası

Anne baba verir, çocuk alır. Çocuk anne ve babaya veremez. Ve anne babanın verdiklerini ödeyemez. Sadece anne ve babasının verdiği hayatı layıkıyla alırsa, aldığı hayat karşısında vicdanen rahat edebilir.

İkili ilişkilerde, alma ve verme dengesi (sevgi ve para gibi..) saygı duyulması gereken önemli bir kuraldır. Çok fazla veren ya da alan, ilişkide sevgi alışverişini dengesizleştirecektir. Her zaman çok fazla alan gider.

eagle-1.png

Aile Dizimi Çalışması Özetle Neler Sağlar?

  • Yaşam akışımıza engel olan sağlıksız bağlarımızı anlayıp iyileşmemizi sağlar.

  • Bizi bilinç dışı bir yerden geçmişi tekrar etmekten kurtarır.

 

  • Geçmişte olanlara kalbimizi açmamızı ve ilişkilerimizi dönüştürmemiz için kuvvetli bir etki sağlar. 

 

  • Bizden önce gelen aile büyüklerimizin kaderleriyle kilitlendiğiniz konuları gösterir, ayrıştırır ve çözüm getirir.

 

  • Yaşam yolunda nerede durduğunu ve yaşamınla ne yaptığını gösterir, farkındalık getirir.

 

  • Aile sistemine düzen ve denge getirir. 

 

  • Artık Atalarımız için kendimizi feda etmeniz gerekmez. Artık Atalarınızı kaynaklarınız olarak arkanızda hissedebilirsiniz. Gücünüze kavuşmanızı sağlar.

 

  • Ailede herkese bir yer verilir, herkese saygı duyulur ve onurlandırılır. Böylece tüm aile sistemi rahatlar.

 

  • Yaşamımızda sağlıklı seçimler yapmanızı ve yaşamın zorluklarına karşı güç ve bilgelik geliştirmenizi sağlar.

 

  • Yaşamda çok daha enerjik hissetmemize ve potansiyelinizi açığa çıkarmanıza alan açar.

 

  • Bazı yükleri de zarafetle taşımanın, geçmişinizle barış içinde olmanın yollarını gösterir.

 

  • Özetle bize verilen yaşam hediyesini almamız için bizi uyandırır. Biyolojik bağların da ötesine geçebilmemiz için alan açılır.

Aile Sisteminizde aşağıdakilerden hangileri

yaşanmış ve önemli olaylar neler?

  • Savaşa katılmış olanlar, askerler, şehit olanlar, gazi olanlar. Savaşta kayıp olmuş insanlar, meçhuller, sürgüne gönderilenler, savaş suçluları kimler?

  • Göçler, göçenler (nereden nereye göçtüler ve neden göçtüler? Neleri arkada bırakmak zorunda kaldılar? Yolda ne gibi kayıplar verdiler?)

  • Haksızlığa uğrayanlar, ya da haksızlık yapanlar (miras konusunda ya da haksız yere para kazananlar vs.)

  • İntihar ve intihar girişimleri

  • Suçlananlar, dışlananlar, sahip çıkılmayanlar, kınananlar, onurlandırılmayanlar

  • Ağır kader vakaları, (yatalak kalanlar, ağır hastalar, derin yoksulluk çekenler, zulüm görmüş olanlar)

  • Trajik ölümler (donarak ya da işkence görerek gibi)

  • Hastalıklar…

  • Suçlar ve cinayet suçları (fail ya da kurban olanlar kimler) Zarar veren, zarara uğrayan ve diğerinin zararından fayda sağlayan kişiler kimler?

  • Ağır Kazalar (kaderini değiştirecek kadar büyük olan kazalar)

  • Gayri meşru olan veya başkalarına evlatlık verilen çocuklar

  • Erken ölümler ( Özellikle çocukları yetişkinlik çağına gelmeden hayatlarını kaybeden ebeveynler. Ölü doğan çocuklar. Doğum sırasında ölümler. Küçük yaşta yaşanan çocuk ölümleri. Kürtajlar ve düşükler.

  • Ağır bedensel veya ruhsal hastalıklar veya engelli olanlar

  • Farklı uyruktan olan ebeveynler

  • Boşanma ve Ebeveynlerin önceki önemli ilişkileri (Eski eşleri, nişanlıları veya ilk sevgilileri. Özellikle ayrıldıkları kişiden çocukları varsa, (yaşayan ya da ölmüş) orada tamamlanmamış, helalleşilmemiş önemli konular varsa..

  • İmam, hoca gibi kitleleri toplayan güçlü dini kişilikler ya da şaman ve şifacılar

  • Aileye ciddi katkılar sağlayan ama takdir edilmeyen kişiler (yaşlı birinin bakımını üstlenenler, kan vererek veyahut organ vererek hayat kurtaranlar)

  • İç savaş ya da politik fikirlerle gruplar yaratanlar

  • Madde bağımlılığı, sigara bağımlılığı ve alkol bağımlılıkları

  • Erken yaşta evden ayrılıp yatılı okula gönderilme, yurtta kalma, dışlanma

  • Anne babadan alınıp başkası tarafından bakılanlar

  • Taciz, tecavüz

  • Yeme bozuklukları (Fazla yüksek kilolular (obezite) ya da çok fazla zayıflıklar)

  • Tek kalmış ikiz sendromları

eagle-2.png
5411412.png

Atölye Çalışmaları

Eğer sen de Shakti Komala ile çalışmak istersen, bizimle iletişime geçebilirsin.

  • Whatsapp
  • Instagram
  • Facebook
  • YouTube
  • Spotify

© 2024 Shakti Komala

Sitemizde yer alan içerik özgün olup,

izinsiz kopyalanamaz veya çoğaltılamaz.

Son duyurulardan ve yazılardan haberdar olmak için bültenimize üye olabilirsin.

bottom of page